Bekir DOĞAN/ Gazeteci Yazar

Tarih: 07.12.2025 09:35

Beyin Göçünü Durdurmak !

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’den Avrupa Birliği ülkelerine ve ABD’ye yönelik beyin göçü her geçen yıl artıyor. Üniversite mezunları, mühendisler, doktorlar, bilim insanları, yazılımcılar… Kısacası ülkenin geleceğini inşa edecek genç zihinler, daha iyi bir yaşam, daha özgür bir çalışma ortamı ve hak ettikleri değeri görmek için yurt dışına çıkıyor. Gidenlerin bir kısmı dönmek istemiyor, kalanların çoğu ise bavullarını zihninde çoktan toplamış durumda.

Bu tablo ne yazık ki sadece bireysel tercihlerden ibaret değil. Bir ülkenin kalkınması, nitelikli insan kaynağına bağlıdır. Sanayiye yatırım yapabilirsiniz, dünyanın en büyük organize bölgelerini kurabilirsiniz, fakat o makineyi çalıştıracak akıl ülkeyi terk ediyorsa geriye sadece beton kalır. Akıl ve yetenek kaybı, geleceğin kaybıdır.

Bu ülkede Yeni Selçuk Bayraktarlar Çıkmalı Sayısıda yüzlere binlerle hesaplanmalıdır, Türkiye kurtuluşu buna bağlı..

Peki bu gidişatı nasıl tersine çevirebiliriz?

1. Gençlere Güven ve Gelecek Vaadi Sunmak
İşsizliğin gölgesinde yaşayan bir genç, hayal kurmak istemez. Hayal kuramayan toplum büyüyemez. Üniversite mezunlarının mesleğine uygun iş bulabildiği, liyakatin esas olduğu, emeğin karşılık gördüğü bir düzen inşa etmek zorundayız. Torpilin değil, başarının ödüllendirildiği bir sistem beyin göçünü tersine çevirir.

Bir genç bir icat yaptı ise okur yazarlığı olmasa bile onu bu ülkede tutmak için kamu kurumlarının sahip çıkması , üniversitelerin elinden tutması gerekir.

2. Bilim ve Teknolojiye Yatırım
Gelişmiş ülkeler, araştırma ve geliştirmeye ayırdığı bütçeyi her yıl artırırken biz hâlâ tartışmalarla vakit kaybediyoruz. AR-GE merkezlerini çoğaltmak, üniversite–sanayi iş birliğini güçlendirmek, teknoparkları cazibe merkezine dönüştürmek şart. Bilim insanı desteklenmeli, proje üretmek bürokrasiye boğulmamalı.

3. Akademik ve Mesleki Özgürlük
Düşüncenin serbestçe konuşulamadığı yerde üretim olmaz. Genç zihinler rahat nefes aldığı, fikir geliştirebildiği ortam ister. Akademide özgürlük, iş dünyasında girişim cesareti, hukukta güven tesis edilmelidir. Bir ülkenin en büyük sermayesi adalet duygusudur.

4. Beyin Göçünü Tersine Projeye Çevirmek
Giden her beyin kayıp değildir, doğru politikayla kazanca da döner. Yurt dışında eğitim almış, deneyim kazanmış uzmanlara geri dönüş teşvikleri sunulmalı. Hem finansal destek sağlanmalı hem de karar mekanizmalarında görev alabilmeleri mümkün kılınmalıdır. Onlara sadece “Dön” demek yetmez; “Gel, birlikte inşa edelim” diyebilmeliyiz.

5. Gelir Adaleti ve Refah Artışı
Mühendis asgari ücret civarında maaş alırken Silicon Valley yılda yüz bin dolar teklif ettiğinde tercih bellidir. Mesleklerin itibarı geri kazanılmalı, nitelikli iş gücünün emeği korunmalıdır. Çalışan, üreten ve ülkesi için projeler ortaya koyan insan, hak ettiği karşılığı aldığında göç düşüncesi zayıflar.

Sonuç olarak; bugünün en parlak zekâları başka ülkelere gittiğinde sadece bir doktoru, bir mühendisi, bir yazılımcıyı kaybetmiyoruz. Türkiye’nin geleceğini, sanayinin hızını, ekonominin gücünü, kalkınmanın temelini kaybediyoruz.

Gençleri ülkeye bağlayan şey yalnızca maaş değildir. Umut, adalet, özgürlük ve değer görmek… İşte beyin göçünü durduracak anahtarlar bunlardır. Aklı ülkesinde olan, geleceği burada kuran bir gençlik için devlet, iş dünyası, akademi ve toplum el ele vermeli. Çünkü aklın gittiği yerde gelecek kalmaz, aklın döndüğü yerde ise yeni bir Türkiye doğar.

Beyin Göçü : giden içinde ülkesi içinde ailesi içinde yürekleri yakan bir durum , bu beyinleri görmeyenlere ne diyelim !

Hayırlı Pazarlar Diliyorum


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —