Bekir DOĞAN/ Gazeteci Yazar

Tarih: 21.06.2025 08:04

Üniversite Sınavı, Umutlar ve Gerçekler: Mezun Olmak Yetmiyor

Facebook Twitter Linked-in

Ancak üniversiteye girmek kadar, mezun olduktan sonra iş bulabilmek de büyük bir sorun haline geldi.

35 yıldır Özel okul, Dershane, Kurs merkezi vs. özel eğitimin içinde olan bir gazeteciyim..

Bugün ve yarın, Türkiye genelinde milyonlarca genç ter döküyor; hayalleri, hedefleri ve gelecek umutlarıyla üniversite sınavına giriyorlar. Aileler ise heyecanla çocuklarının başarılı olup bir “diploma”ya kavuşmasını bekliyor. Ancak acı bir gerçek var ki, artık üniversite mezunu olmak iş bulmak anlamına gelmiyor.

Üniversite Mezunlarının İşsizlik Karnesi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2025 yılı başı itibarıyla üniversite mezunu işsiz sayısı 1 milyonun üzerinde. Yükseköğretim mezunları arasında işsizlik oranı genel işsizlik oranının yaklaşık 2 katı. Her 4 üniversite mezunundan biri, mezuniyetinin ilk 2 yılında iş bulamıyor.

En çok işsiz kalan bölümler ise şu şekilde sıralanıyor:

İşletme, iktisat ve kamu yönetimi

İletişim fakülteleri

Eğitim fakülteleri (özellikle sınıf öğretmenliği ve sosyal alanlar)

Fen-edebiyat fakülteleri (biyoloji, kimya, tarih, edebiyat)

Ziraat ve orman fakülteleri

Diploma Var, İş Yok

Yıllarca dershanelerde, kurslarda hazırlanan, ailelerin binbir emekle okuttuğu çocuklar, mezun olduklarında KPSS kuyruklarına, mülakatlara ve torpil duvarlarına tosluyor. Bazıları kendi alanında iş bulamazken, bazıları asgari ücretle kasiyerlik, çağrı merkezi gibi alan dışı işlerde çalışıyor. Kimisi de çareyi yurt dışında arıyor.

Sistemdeki Sorun Nerede?

Kontenjan şişkinliği: Üniversite kontenjanları plansızca artırıldı, ancak mezunların istihdam edileceği alanlar paralel büyümedi.

Nitelik yerine nicelik: Her ilde bir üniversite politikası, kaliteli eğitim yerine tabela üniversiteleri doğurdu.

Rehberlik eksikliği: Gençler ilgi ve yeteneklerine göre değil, puanına göre bölüm seçiyor.

Sanayi-eğitim kopukluğu: Üniversitelerdeki eğitimle sektörün ihtiyaçları arasında ciddi bir uçurum var.

Peki Ne Yapmalı?

Eğitim sistemi nitelikli meslek kazandırmaya odaklanmalı.

Üniversite kontenjanları istihdam odaklı planlanmalı.

Mesleki eğitim ve ara eleman yetiştiren kurumlar teşvik edilmeli.

Gençlere girişimcilik, dijital beceriler ve yabancı dil konularında destek verilmeli.

Kamu ve özel sektör işbirliği ile staj ve istihdam garantili programlar oluşturulmalı.

SÖZÜN ÖZÜ

Bugün üniversite sınavına giren milyonlarca gencin geleceği, sadece puanla değil, sistemin kendini ne kadar yenileyip gençleri geleceğe hazırlayabildiğiyle doğrudan ilgilidir. Gençlerimizin umutları boşa çıkmamalı. Bir ülkenin en büyük sermayesi gençliğidir; bu sermayeyi doğru kullanmak, sadece bugünün değil, yarının da sorumluluğudur.

Hangi alanda kaç üniversite mezununa ihtiyaç varsa o alana öğrenci alınmalı, diğer bölümler kapatılmalıdır.. 218 Üniversite yerine 30 Üniversite olsun, okulu bitiren aranan adam olsun..

Tüm öğrencilere Başarılar Diliyorum..

Cumartesi ve Pazar Maratonunuz hayırlı olsun..

İyi Günler Diliyorum..


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —