Orhan ARSLAN /Eğitimci -Yazar


ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ

Yeni yılın ilk sabahında, ilk ışıklarında insanımız Galata köprüsü ve civarındaki camilerde sabah namazını eda ettiler.


Topluca kılınan namazdan sonra, önceden ilan edildiği üzere, Galata  köprüsü civarında buluşmak üzere, miting alanına doğru yürüdüler. On binlerce insan sloganlar atarak, miting  alanını  doldurdu. Bu insanların orada buluşmasına neden olan sebep, son zamanlarda şehit olan askerlerimiz vesilesi ile  teröre  lanet ve  şehitlerimizi anma amacı var idi.   Gazze' de  yapılan  soykırım ve  israile  lanet  amaçlı idi. İnsanalar öfkeli idi. Bir yanda kırk yıldır batılı devletlerin maşası olan ve Ülkemizde binlerce insanı  şehit eden  terör örgütü ve  yaptığı  eylemeler. Bir  yanda bebek katili israilin yaptığı  katliam. Evet bu Ülkenin  zirvesi, israil terör devletidir, diye  tüm  dünyaya haykırdı. O halde bizlerde  yapılan bu mitinglerle  Devletin  fikrine  desteğimizi  açıklamak zorunda idik. Öbür  yanda terör ile yapılan  mücadele  amansız bir şekilde devam etmektedir. TSK  güçleri  sınır ötesinde ve yurt  içinde bu mücadeleye canları pahasına, Vatanın bölünmez  bütünlüğünü  korumak adına  mücadele etmektedirler.

Bütün bu olaylar gerçekleşirken sivil toplum örgütleri yaşanan bu  gerçeklikleri göz önünde bulundurarak,  böyle  mitinglerle olayın  tüm  dünyaya duyurulmasına katkı vermek istemektedirler. Halkın her zaman duyarlı  olmasının da  gerekliliği için, uyarıcı görevini  üzerlerine  almaktadırlar. Yeni yılda tüm insanlığın ilk saatlerinde  uyuduğu bir  anda, uyanık birilerinin  olduğunu  hatırlattılar. Mitinge  toplumun her kademesinden insan  katkı  verdi. Katılımcılar içerisinde her guruptan insan vardır. Bu da  olayın geniş tabanlı olduğunun delilidir. Bazıları hazmedememiş olsalar da durum bundan ibarettir.

Bu amaçla yapılan  miting  tüm  Dünyaya bu mesajı  bir kez  daha hatırlattı.

İşin üzücü  tarafı içimizde bulunan bazı  insanlarımızın bu duyarlılığı taşıyan  insanlara karşı  yaptıkları anlamsız tavır ve  davranışlardır.

Evet  bu temenniler, Slogan  olarak  kalmasın...

Eskilerin  güzel  bir  değerlendirmesi  vardır.’’ Bizim mevziden attığımız her ok düşmanadır. Eğer dostumuza  değdi ise biz de yanlış yoktur . Dost yanlış, Mevzidedir... ‘’

Değerli  dostlarımız. Bu değerlendirmemizde eğer haksız olduğumu düşünüyorsanız, o zaman; belki de benim olduğum yerden olaylara bakmadığınız içindir...

Vatan sevmenin sağı solu olmaz. Yüreği olur... Sevdası olur... Bağlılığı olur. Sloganlar; Vatan Sana  Canım Feda…  Şehitler Ölmez… Vatan Bölünmez… Evet  tüm kalabalık bu  sloganlarla şehitleri andılar. Hatta son  günlerde  şehit olanların isimleri okundu.

Neden  Önemlidir? Çünkü insanlar bu uğurda en kıymetli şeyini verirler. Can feda ederler. İnançları gereği Şehit  olurlar… Bu çok yüksek bir makamdır. O makama erişmek için insanlar gözlerini  dahi kırpmazlar…

Bu Ülkede yıllardır. YPG'lisi PKK'lısı, FETÖ’cüsü Kandil destekleyicisi,  hepsi  birleşerek Katiline aşık olmuş bir toplum oluşturmanın derdine düştüler... Çünkü arkalarında  dış  güçler  var.

Bakınız  bu sürecin başlangıcı  17-25 Aralık FETÖ terör  örgütünün hamlesi ile başladı. 15 Temmuz Darbe girişimi ile taçlandırdılar...  Olay sonrasında birbirlerini iyi tanıyıp  bir birlerine  destek vermeye başladılar.

Tarih bunları  kayıt  altına  aldı. Her platformda desteklerini açık etmeden geri durmadılar. Selam göndermeyi  unutmadılar. Devlet üzerlerine hamle yapınca, o hamleleri değersizleştirmek için, cıvıtmak adına yorumlar yaptılar. Hatta daha ileri  gittiler. Askeri, Devleti,  sivilleri vurdu diye, töhmet altında  bıraktılar. Öyle bir bakış açısı yakaladılar ki; Vatan evladını, güvenlik güçlerini, şehit edenleri  görmediler. Bölgeye  yardıma, yatırıma gidenlere saldıranları  görmediler. Akıl tutulması ötesi bir duruma düştüler…

Terör ise, körpecik, gencecik bedenleri ile, savunmasız şekilde oraya  hizmete  giden eğitim, öğretim için insanları öldürmekten geri durmadılar. Şantiyeleri  bastılar. İş makinalarını yaktılar…

Bu suçları işleyen insanlara, tutuklananlara, Devlete hakaret edenlere  arka çıktılar... Devlete ihanetle  suçlananların görevlerden atılmasını kabul etmediler! Hatta iktidar olurlar ise, KYK ile atılanları görevlerine iade edeceğiz, dediler.

Bu Coğrafyasının haritasını bilmeyen, halkın değerlerine  sırtını dönmüş, inancı ile alay eden, Milli  değerlerini  yok sayan bir  gurup insan ise,  adları, sıfatları ne olursa olsun. Bunlara destek vermekten geri  durmadı. O nedenle, Kimi zaman kendini aydın sananlar, sanatçılar, akademisyenler, dernek yöneticileri, hep sinir uçlarımızla oynadı... Halkı aşağıladılar. Küçümsediler... Hor  gördüler...

Çünkü onlarda biliyorlardı ki,  Bu Ülkeyi bazı şeylerle  meşgul etmek gerekir. Bunların başında Ekonomi  gelir. Ekonomiyi salladın mı  Türk Milletini bölersin!  Hamleleri ve taktiği ile bugünlere geldik...

Eskiden Darbelerle Muhtıralarla yemlendiler şimdilerde ekonomiden yemleniyorlar ...

Bugün gelinen noktada, Göklerde Kızıl Elmalar, İHA’lar, SİHA’lar uçarken;  Savunma  Sanayii mesafe  kat ederken, bu yatırımları ciddiye  almayan yok sayanları    unutmayalım. Heykel yapma çabasındaki bu insanlara varılan noktayı anlatmak zordur. Yapmış olduğunuz  her  ileriye  dönük hamle, onlar için anlamsızdır. O nedenle, Hasta hane, yol, köprü, gibi hizmet alanları onların umurunda değildir. Amma Ülkenin her şehrine yapılan hava alanlarını kullanmaktan geri  durmazlar.

İşte içimizi acıtan  soru.  Üstelik kimi zaman bu yanlışı  yapanlar, Devletin imkanları ile beslenenlerdir. Yani  Devlet memuru, siyasetçi, basın mensubu, sanatçı…

Hatta daha ada ileri giderek Tehdit dilini kullanmaktan geri  durmazlar. Çünkü Dış  güçlerin kendilerinin yanında olduğunu bilirler. Hatta Ülke  yönetimini  onlara  şikayet  ederler.

Daha dün eski bir siyasi partinin yöneticisi kendi zamanında bir yayıncı kuruluşa parasal yardım yapıldığını  söylemektedir. Ne için? Kendi politikalarının reklamının yapılması için…

Tilkiyi elinle beslersen tavuğunu koruyamazsın. Neymiş! Efendim Tek adam  idaresini istemiyorlarmış.  Çünkü senelerce  koalisyonlarla yönetilen ülkemizin  yaşadığı  sıkıntıyı en iyi onlar bilir. Çünkü, o sıkıntılı  günler  onları  rahatsız etmez.

Bu anlamda Halkın siyasi  tercihine  saygı  duymazlar. Hatta oy verenleri ile alay ederler. Küçük düşürmeye çalışırlar.

Bakın şimdi. Demirtaş'a özgürlük isteyen kim? Hep beraber  duyduk…

Yeni mi  duydunuz. Evet unuttunuz  her halde,  hatta bazıları bu  siyasi  söylemi seçim meydanlarında  insanlara vaat olarak söylemediler mi?

Böyle olunca  bir siyasi partinin sorumlusu çıkarak, Böyle bir  günde Birilerini özgür bırakmazsanız, bu olaylar devam edecek, mesajı  vermektedir. Bakın  meydan okumaya...

Şimdi  bu söylemleri dillendirenlere destek verenler, beraber yol  yürüyenler,   hangi yüzle Şehitlerimize Rahmet Diliyorlar!  Şehitlerin yakınlarına  baş sağlığı mesajı  gönderiyorlar. Onları şehit eden kim?

Bu arada Tüm Şehitlerimize Allah Gani Gani Rahmet Eylesin Mekanları Cennet olsun…  

Bari Devlet desteği bu tür insanlardan kesilsin. Tescillenmiş Devlet  düşmanlarına resmi  olarak  verilen destekleri  kesmek bu  kadar zor mu?   Bunu anlamakta  zorlanıyorum…

Diğer taraftan  israile lanet okuyan sloganlar atıldı. İnşallah Dünya bu isyana kulaklarını tıkamaz. Orada yaşananlar her gün TV ekranlarında sunulmaktadır. Savunmasız insanlara yapılan bu  vahşeti tanımlayacak bir ifade  yoktur. Yüreği yanan halkımız, bir şey  yapamamanın sıkıntısı ile  kendisini  miting alanlarında bulmaktadırlar. Belki en cılız  tepki  sayılabilir. Ancak, bunu dahi  hissetmeyen  insanlara göre, bir adım öndedirler. Dünyanın bu konuda daha ciddi adımlar  atabileceğinin bilincindedirler. O nedenle şikayetlerini  dile  getirmektedirler. Dünyanın her yerinde buna benzer  mitingler  yapılmaktadır.

Çünkü orada  yaşanan bir  vahşettir. Gözleri o kadar  dönmüş ki, kendi  vatandaşlarını,  kendi  askerlerini  öldürmektedirler. Masum sivillerin bedenlerinden  yaralanmanın hesaplarını  yapmaktadırlar. Karşılarında savaşan Hamas savaşçılarına karşı  elde edemedikleri  başarının hıncını  sivil insanlardan çıkarmanın derdindeler. Bu bir  savaş suçudur, dememize  gerek  yoktur. Zaten bu terör devletinin yaptığı  eylemlerin  savaş  suçu olduğunu bilmeyen mi  kaldı?

Amma tüm  dünya bu  vahşete  sessiz...

Evet, ALLAHIM  MASUMLARA  YARDIM  ET...  ONLARI   KORU...   Duaları  yükseldi  miting alanından...  Çok uzaklardan da olsa  bir çığlık, bir  haykırış, yapılan  zulme  karşı çıkış,  sesleri  yükseldi  semaya,  eller  o, özen ile  dua için  kalktı. Aminler  kubbeleri  doldurdu... Mazlumun sesi  olmaya gayret  gösterildi...

İşin özeti; Tüm  beklenen terör devletinin yaptığı  bu  zulmün  sona  ermesi... Ülkemin topraklarında ise, son terörist  yok edilene  kadar  mücadelenin  devam  etmesidir... Dualar... Dualar... Dualar...