Bekir DOĞAN/ Gazeteci Yazar

Tarih: 23.05.2025 10:29

Baskılanan Kurun Bedeli: İhracatçının Sessiz Çığlığı

Facebook Twitter Linked-in

Son yıllarda Türkiye'de uygulanan döviz kuru politikaları, özellikle ihracatçılar için ciddi sorunlara yol açmaktadır. 
Merkez Bankası'nın ve ekonomi yönetiminin doları baskılamak adına attığı adımlar kısa vadede enflasyonu dizginlemeye yönelik gibi görünse de uzun vadede üretici ve ihracatçı kesimi zora sokmaktadır. 
Bugün reel kur göz önüne alındığında, doların serbest piyasada 55 TL civarında olması gerektiği yönündeki görüşler giderek yaygınlaşıyor. 
Ancak mevcut kur seviyeleriyle ihracat yapmak neredeyse imkânsız hâle geldi. Fabrikalar kapanıyor, işçiler işten çıkarılıyor ve Türkiye’nin üretim gücü zayıflıyor.
Enflasyon olsun ama kalkınmada iş de olsun : Döviz Kuru ve İhracatçı Arasındaki Doğrudan Bağlantı var, Türkiye pahalı ülke konumuna girdi.
Döviz kuru, ihracatçılar için maliyet ve rekabet gücü anlamına gelir. TL'nin yapay biçimde değerli tutulması, ihracatçının yurt dışı piyasalarında rekabet edememesine neden olur. Ürün fiyatları dolar bazında yükselirken, üretim maliyetleri enflasyonla beraber artar ama gelirler sabit kalır.
Örnek: Bir tekstil ihracatçısı 1 dolarlık ürünü 2021 yılında 8 TL ile üretip satabiliyorken, bugün aynı ürünü üretmek 40 TL’ye mal olurken, dolar kuru 32 TL’de kalırsa zarar kaçınılmazdır.
Kur Baskısının Sektörel Yansımaları  Özellikle emek yoğun ve hammadde ithalatına bağımlı sektörlerde (tekstil, makine, otomotiv yan sanayi) kur baskısı yüzünden: Fabrikalar kâr edemez hâle geliyor, üretimi durduruyor. İhracat kontratları iptal ediliyor.
Yatırım planları askıya alınıyor. İşçi çıkarmaları başlıyor, sosyal krizler tetikleniyor. Bu gerçekleri görerek kararlar alınması gerekiyor..
Ben gördüğümü yazıyorum:  “Kur Baskısı”nın Politik ve Ekonomik Arka Planı
Ekonomi yönetimi enflasyonla mücadele adı altında kuru baskılamaya çalışmakta, ancak bu durum üretim ekonomisinin altını oymakta. Kısa vadeli fiyat istikrarı hedefiyle ihracat gelirlerinden ve sanayi kapasitesinden feragat ediliyor. Enflasyonun temel nedeni arz şokları ve maliyet artışları iken, kur seviyesiyle oynamak sadece geçici bir pansuman sağlar.
İhracat gelirlerinin düşmesi, cari açığı da artırabilir.
Serbest Kurun Önemi ve Çözüm Önerilerimiz :
Serbest piyasa dinamiklerine müdahale edilmemesi, ihracatçının yeniden nefes alması için elzemdir. Kurun gerçek değerine ulaşması: İhracatçının rekabet gücünü geri kazandırır. Sanayici yeniden üretim ve yatırım kararı alabilir. Döviz gelirleri artar, cari denge iyileşir.
Benim düşüncem : Kurun serbest bırakılması, Merkez Bankası'nın sadece enflasyon hedeflemesiyle ilgilenmesi.
İhracatçıya yönelik vergi, Enerji , SGK teşvikleri artırılmalı. Uzun vadeli düşük faizli ihracat kredileri sağlanmalı. İthalata bağımlılığı azaltacak sanayi politikaları geliştirilmeli. Türkiye ithal gelen ürünleri yapacaklara sonuna kadar destek ve teşvik verilmelidir.
Son Sözüm Dostlar:
Türkiye’nin ekonomik büyümesinin ve istihdamının lokomotifi olan ihracatçıların, baskılanan döviz kuru nedeniyle ayakta kalmakta zorlandığı açıkça görülmektedir. Döviz kurunun reel değerine ulaşması, sadece ihracatçı için değil, tüm Türkiye ekonomisinin sürdürülebilirliği için kritik önemdedir. Aksi takdirde üretimsiz bir ekonomi ve işsizlikle karşı karşıya kalmak kaçınılmazdır. Dünya ile rekabet etmek için İhracatçıya destek verilmelidir..
Hayırlı Cumalar Diliyorum


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —