"Allahü teâlâdan istiyoruz." dediklerinde,
"Eğer sizi unutmuş sanıyorsanız, hatırlatınız!" buyurdu.
"Tevekkül ediyoruz, bakalım ne gönderecek?" dediklerinde;
"İmtihan ederek, deneyerek tevekkül etmek, îmânda şüphe bulunmasını gösterir." buyurdu.
"O hâlde ne yapalım?" dediklerinde;
"Emrettiği için çalışmalı, rızk için üzülmemeli, tedbirlerin arkasında koşmamalıdır.
Rızk için Allahü teâlânın verdiği söze güvenmelidir.
Emrine uyarak çalışanı, rızkına ulaştırır." buyurdu.
Cüneyd-i Bağdâdî, tasavvuf yolunda olmasına rağmen ulemâ elbisesi ile dolaşırdı.
"Niye sofilerin hırkası gibi hırka giymiyorsun?" diye soranlara; "Hırka ve yamalı elbise giymenin bir işe yarayacağını bilsem, demirden ve ateşten elbise yaptırıp giyerim.
Ama kalbime; îtibâr hırkaya değil, yanık kalbedir, şeklinde de bir ilhâm geliyor."
karşılığını verdi.
Selam ve dua ile Allah'a emanet olunuz değerli kardeşlerim...